Simge Numanoğlu, 2016 yılında , Universita Cattolica'nın Global Business and Sustainability Master bölümünden mezun olmuştur.
Yurtdışında yüksek lisans yapmaya karar verdikten sonra ülke olarak ilk tercihlerim arasında daha önce de iki defa gidip hayran kaldığım İtalya vardı. İtalya'da uluslararası öğrencilere yönelik olarak sunulan çok sayıda İngilizce ve İtalyanca program bulunduğunu ve Mimarlıktan, Mühendisliğe, Tasarımdan, Modaya, İşletmeden Ekonomiye çok sayıda farklı program sunulduğunu yaptığım araştırmalar sonunda öğrendikten sonra kararım neredeyse netleşmişti. Ayrıca program ücretleri Amerika, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesi ile kıyaslandığında çok daha uygun gelmişti bana ve öğrencilere yönelik ciddi miktarda burs olanakları bulunmaktaydı.
Universita Cattolica 4 kampüsü, 12 fakültesi, 41.000 öğrencisi ve 1400’den fazla eğitimcisiyle Avrupa’nın en büyük özel üniversitesidir. Rankinglerde dünya sıralamasında ilk 500 içerisinde bulunmaktadır. 1921 yılında Milano’da kurulmuş olan Cattolica Universitesi’nin Roma, Brescia ve Piacenza’da da kampüsleri bulunmaktadır.
Master programına katılım koşullarına değinecek olursam: İngilizce Dil Belgesi (TOEFL IBT’den minimum 80, IELTS’den 6.0 ya da lisans eğitiminizi Türkiye’de %100 İngilizce aldığınızı gösteren belge) istenmektedir. Dil belgesi olmayan öğrenciler Skype mülakatıyla da programlara kabul edilebilirler. Programların çoğunun sonunda staj yada proje çalışmaları bulunmaktadır. Stajlar İtalya’da yada Avrupa’nın başka bir şehrinde yapılabilmektedir.
Neden The Master in Global Business and Sustainability
Neden bu bölümü seçtiğime gelince ise daha once staj yaptığım Pepsico da şirket hakkinda en hayran kaldığım noktalardan biri sürdürulebilirliğe verdikleri önemdi. Türkiye de bu başlığı hiçbir master programında görememiş hatta sürdürebilirlik hakkında en ufak bilgisi olmayan şirketlerle karsılaşınca bir farklilik yaratip bu konuda eğitim alabilirim diye düşüntüm. Onun dışında gerçek bir girişimci olma hayaliniz var ise kesinlikle bu bolüm tam size gore. Birçok başarılı iş adamını size deneyimlerinden bahsederken , gerçek başarı hikayelerini anlatırken ve şirketlerine sizleri stajyer veya proje bazlı dahil etme istediklerini görünce Turkiye'den ne kadar farklı bir eğitim sistemi ile karşı karşıya kaldiğınızı anlayacaksınız.
Belirlenen başvuru tarihine kadar burs başvurusunda bulunulabilir ve yaptiklari degerlendirme sonucu size %50'ye varan burs imkanları sağladıklarını görebilirsiniz. Ben geç kalmama rağmen bir istisna ile sinava beni dahil edip %25 burs imkani tanıdılar.
The Master in Global Business and Sustainability 4 aylik bir Action Project veya internship imkani sağlamaktadır. Programı tamamlamak icin tez zorunlu değildir ancak bu iki seçenekten birini yerine getirmeniz gerekmektedir. Ben ii tecrübesi kazanmak adına staj yapmak istedim ve üniversitenin partnerlerinden biri olan bir NGO da 4 aylık ücretli bir staj yaptım. Staj yaparken İtalya'dan başka bir Avrupa ülkesinide tercihi etmeniz mümkün.
Beni şaşırtan bir diğer durum ise dünyanın birçok ülkesinden uluslararasi bir sinifa denk gelmekti. Hiç Italyan öğrenci yoktu ve çoğu Latin Amerika dan gelmişti. Bölümüm ingilizceydi ve dolayisiyla Italyanca ya hiç ihtiyacım olmadı. Günluk hayatta hayatınızı zorlanmadan devam ettirebilmek isterseniz baslangıç seviyesinde Italyanca ile Milano'da hiçbir zorluk çekmeden yaşayabilirsiniz.
Kalacak yer konusu beni Italya ya gitmeden önce en çok korkutan konulardan biri idi. Konustuğum herkes Milano ya gitmeden uygun ve içine sinen bir yer bulamazsın diyorlardı. Benim en büyük şansım üniversiteden 3 arkadaş ayni okula gidiyor olmamız ve evi arkadaşlarımla paylaşabilecek olmamdı. Zerodue Affitti diye emlakçı benzeri bir sistemle karşılaştık. Herhangi bir Zerodue Affitti ofisine gidip ve istediğiniz lokasyanda ,özellikte ve fiyatta aradığnız evi anlatıyorsunuz onlar da sistemlerinde kayıtlı olan ilanlardan ev sahiplerinin numaralarını sizlerle paylaşıyorlar. Emlakçılara oranla sembolik bir ucret oduyorsunuz ve kısa süre icerisinde aradığınız evi bulabiliyorsunuz.
Mezun olduktan sonra Milano'da çalışmaya devam etmek istediğim icin okulun kariyer günlerine katılıp birçok şirketle iletişim halinde oldum, mülakatlara gittim ancak çoğunun italyanca istemesi nedeniyle istediğim bir iş bulamadim. Eger master veya lisanüstü eğitiminizi tamamladıktan sonra İtalya'da yaşamaya devam etmek isterseniz kesinlikle italyancayı hafife almamanız. Ben ingilizce ile her işimi halledebildiğim için ve hiç zorlanmadığımdan dolayı italyanca öğrenmeye gerek duymadım ancak bu durum iş arama sırasında karşıma dezavantaj olarak çıktı.
Eger master veya lisanüstü eğitiminizi tamamladıktan sonra İtalya'da yaşamaya devam etmek isterseniz kesinlikle italyancayı hafife almamanız.
Ben Türkiye'ye döndükten sonra İzmir'de yaşamaya devam etmek istediğim icin iş arama dönemim sadece 9 ay kadar sürdü ancak sonrasında masterım sayesinde italyan bir şirkette Operasyon Yöneticisi olarak calışmaya başladım. Şirkette italya ile ilgili koordinasyonu tamamen ben sağliyorum ve italyan kültürünü iyi tanıdığım için işimde bunun büyük ölçüde avantajını görüyorum.
Milano ile ilgili düşüncelerimi sorarsanız 2016'nın yazından beri Türkiye de yaşamama rağmen hala Milano'nun etkisinden kurtulamadım ve tekrar okumak ya da yaşamak için bir seçenek sunsalar gözüm kapalı kabul ederim.
Simge Numanoglu
İtalya'dan sorumlu Operasyon Yöneticisi, İzmir